ÖLÇEK EKONOMİSİNİN TARIM VE HAYVANCILIKTA
MALİYETLERİ AZALTICI ETKİSİ VE DEVLETİN SOSYAL-EKONOMİK İŞLEVİ ÜZERİNDEKİ ÖNEMİ
Tarım ürünlerinin ve
hayvan yetiştiriciliği ile uğraşarak hayvan ve hayvan ürünlerinin üretimi ile
yaşamını kazanan çiftçilerini çoğunun en büyük yakınması, tarım ve hayvancılık
ürünlerinin üretiminde kullanılan girdilerin fiyatlarının çok yüksek olduğudur.
Mazot, gübre, ilaç başta olmak üzere girdilerdeki fiyat yüksekliği çiftçileri,
üretimden vazgeçirecek kadar yüksek maliyetler olarak göstermektedir. Tarım ve
hayvancılık ürünlerinin üretiminde, ölçek ekonomisinin maliyetleri düşürücü ve
geliri arttırıcı niteliklerinin öğrenilerek, ‘ölçek ekonomisinin bilincinin’
oluşması, bu alanda çiftçileri üretime teşvik ve motive edecektir.
Sanayi ürünlerinin
üretiminde de ölçek ekonomisinin maliyetleri düşürücü önemi tarım ve hayvancılık
alanındaki üretimle eşit düzeydedir. Ekonomik
yaşamın önemli bir ilkesi olan ölçek ekonomisinin bilgisine sahip olmak ve uygulamak,
ekonominin her alanında geçerli olumlu sonuçlar ortaya çıkarır.
ÖLÇEK EKONOMİSİNİN TANIMI VE SANAYİ ÜRÜNLERİ ÜRETİMİNDE
GELİRİ ARTTIRICI NİTELİKLERİ:
En yalın tanımı ile
Ölçek Ekonomisi; bir fabrika veya bir firmanın üretim kapasitesini daha fazla
arttırdığında, birim ürün başına düşen üretim maliyetlerinin azalmasıdır.
Bir fabrikada, sabit
maliyet (sabit sermaye) olarak adlandırılan üretim araç ve gereçleri, üretim
teknoloji ve bilgisi sabit tutulduğunda, değişken maliyetler dediğimiz sermaye,
hammadde, emek, pazarlama…vb. diğer
üretim girdileri artan üretimle arttırıldıklarında birim ürün başına düşen
maliyetler düşer.
Örnek olarak sabit
maliyetleri (sabit sermayeyi, üretim araç ve gereçlerini) 1000.000 (bir milyon
TL) birim kabul edersek: 100 adet televizyon üretiminde kullanılan değişken
maliyet 1000TL ise ortalama maliyet 1000.000+1000/100= 10010 TL (onbin on TL) olurken üretim 500 adet
televizyona yükseltildiğinde, kullanılan değişken maliyet 5000 ise ortalama
maliyet 1000.000+5000/500=2010 (ikibin on TL) ye düşer.
Üretimde, üretim ölçeğinin, hacminin diğer deyişle
kapasitenin arttırılması ile birim ürün başına maliyetin düşmesinin ekonomik
nedenleri vardır. Bu nedenlerin temel mantığı, üretim sürecinde sağlanan
tasarruflara ve üretim teknolojinin, bilgisinin maliyetleri azaltıcı etkilerine
bağlı olarak firmanın, belirli bir üretim aşamasından sonra, sabit ve değişken
türde tüm maliyetler karşılanmış olarak veya ‘yok denecek düzeye’ düşmüş
olarak, üretimini sürdürecek yeteneğe erişmiş olmasına dayanır. (“ İşgücü yerine yüksek kapasiteli makinelerin
ikame edildiği, sabit masrafların daha fazla ürüne bölünerek birim maliyetlerin
düşürüldüğü durumlarda maliyet tasarrufları sağlanabilmektedir.” Tarımda Ölçek
Ekonomisi, Yard. Doç. Dr Şule Işın, Prof. Dr Metin Talim )
Üretim ölçeğinde
sağlanan artışlarla firmalar üretimde kullandıkları girdi malları daha
avantajlı fiyatlarla temin ederler. Üretimde kullandıkları sermaye, teknoloji,
stok…vb maliyetler daha düşüktür.
Üretimin boyutları, kapasitesi arttıkça üretim faktörleri olan araç
gereç, işgücü daha rasyonel olarak kullanılarak üretimde bütünlük daha
sağlanır. İşletmenin ve üretimin büyümesi ile girdilerin kullanımında ve çıkan
ürünlerin pazarlanmasında kolaylıklar ve işletmenin yönetiminde tasarruflar
ortaya çıkar. Üretim ve işletmenin büyüklüğünün optimum düzeye çıkması ile
maliyetler en alt düzeye iner, kar optimum düzeyde gerçekleşir. Bu düzey arz ve
talebin de optimum düzeyidir ve bu düzey korunduğu sürece sürekliliğini
korur. Talebin doyması ve pazarın
düşmesi üretimin de düşmesine neden olur. İşletmenin yeni Pazar arayışını veya
yeni üretim alanında üretimde bulunma arayışını ortaya çıkarır.
TARIM VE HAYVANCILIKTA ÖLÇEK EKONOMİSİ VE MALİYETLERİ
AZALTICI ETKİSİ:
Tarımsal üretimde
kullanılan mazot, ilaç, gübre, tohum başta olmak üzere tüm girdilerin
fiyatlarının yüksek olması tarım ve hayvansal ürünlerin üreticilerinin
gördükleri en büyük sorunlardır. Bu sorunlar pazarlama konusundaki zorluklarla
birleştiğinde üreticiler, daha fazla mali zarara uğramamak için ürünlerini
pazarlama gereği duymayarak yerinde bırakmakta ve bir daha üretimde bulunmak
dahi istememektedirler. Bu olumsuz koşulların ve büyük bir rekabetin bulunduğu
ortamda tarım ve hayvansal ürün üreticilerinin, sanayi ürünleri üreticileri
gibi ölçek ekonomisi yaratarak, ürünlerinin maliyetlerini düşürmesi gerekir.
Ölçek ekonomisi yaratmak üreticilere büyük fiyat avantajları ve piyasalarda
rekabet etme gücü kazandıracaktır.
Tarımsal ve hayvansal
ürünlerin üretiminde ölçek ekonomisinin sağlanabilmesi için, parçalı arazi
yapısının varlığı, üretimin boyut ve hacminin arttırılmasını olumsuz
etkilemektedir. Arazilerin toplulaştırılması ölçek ekonomisinin yararlarını
yakalayabilmek için önemlidir. Ancak bahçe tarımı olarak niteleyebileceğimiz
sebze bahçeciliği, seracılık ve meyve fidancılığına dayanan tarımsal üretimde,
ölçek ekonomisinin getirilerinden yararlanmak için geniş arazilerin varlığı
koşul değildir. Bu tür tarımsal üretimde ve aynı ortak niteliklere sahip hayvan
yetiştiriciliği ve ürünlerinin üretiminde ölçek ekonomisinin yararlarının
ortaya çıkması, üretimde kullanılacak teknolojilere (sabit sermaye=sabit
maliyetlere) ve insanın sahip olduğu üretim teknik bilgilerine, becerisine
dayanır. Tarımsal Teknik Bilgi, deneyim ve üretimde çalışma disiplini, iradesi
üretimin kapasitesinin arttırılmasında ve ölçek ekonomisinin yararlarından
yararlanılmasında temel koşuldur. Tarım ve hayvancılık alanında birim
maliyetlerinin düşmesi bu sahip olunan, yüksek kapasitede üretim yapabilen
teknolojik makineler ve teknik bilgiyle üretim yaparak, üretim hacminin
artırılmasına bağlıdır.
Örnek olarak domates üretiminde Sabit
Maliyetleri (sabit sermayeyi, üretim araç ve gereçlerini) 100.000 ( yüzbin TL)
birim kabul edersek: 1000 Kg domates üretiminde kullanılan değişken maliyet
1000TL ise ortalama maliyet 100.000+1000/1000= 101 TL (yüzbir TL) olurken
üretim 10.000kg domatese
yükseltildiğinde değişken maliyet 10.000 ise ortalama maliyet:
100.000+10.000/10.000=11 (onbir TL) olarak gerçekleşir ve bu maliyet fiyatlara
yansıtıldığında büyük bir rekabet ve gelir avantajı sağlar.
Küçük çiftçilerin ölçek
ekonomi oluşturarak ölçek ekonomisinin avantajlarından yararlanmaları her zaman
için olanaklıdır. Bunun için gerekli olan zihinsel değişimin gerçekleşmesidir.
Çiftçi ailelerinin köyden kente göç etmeleri ölçek ekonomisine dayanan üretim
anlayışını olumsuz etkilemektedir. Ulaşım araçlarının çoğalması, yolların
iyileştirilmesi, büyük yerleşim yerleri ile tarımsal üretim alanlarını
birbirine yakınlaştırmıştır. Tarımsal alanlarda yaşama koşullarının kent
merkezleri ile benzeşmesi bu alanda üretim faaliyetlerini elverişli
kılmaktadır. Kent yaşamı ile kırsal alanlardaki yaşamın birbirine yakınlaşması
tarımsal ve hayvancılık alanında çalışmayı teşvik edici yöndedir. Bu, her iki
bölgede ortak yaşayış anlayışının yerleştirilerek tarım ve hayvancılıkta üretim
faaliyetlerinin yaygınlaştırılmasına çalışılmalıdır. Güçlü çiftçi aile
birliklerinin ortaya çıkması, üretimde optimum büyüklüğe erişmeyi ve üretimde
kapasite artırmayı kolaylaştırır. Ancak işgücü yerine gelişmiş teknolojiye
dayanan yüksek kapasitede üretim yapma olanağı veren makinelere sahip olmak
ölçek ekonomisine ulaşmada daha etkilidir.
Ürünlerin pazara
ulaştırılarak satılabilir olması tarım ve hayvancılıkta ölçek ekonomisini
kolaylaştırmıştır.
Çiftçi ailelerinin tarımsal alanda ve
hayvancılıkta güçlü firmalar ve kooperatifler olarak birleşerek üretimde
bulunmaları ölçek ekonomisinin yararlarından azami ölçüde yararlanmalarını
sağlayacaktır. Böylece piyasalarda girdi fiyatlarını istenilen düzeye çekme
güçleri ortaya çıktığı gibi, üretilen ürünlerini istenilen fiyatlara yakın
fiyatlarla satma olanağını bulacaklardır. Bu birliklerin pazarlama şirketleri
kurarak ürünlerini pazarlamaları hem yerli piyasalarda hem de uluslar arası
tarım ürünleri piyasalarında, ölçek ekonomisinin getirdiği avantajlarla
birlikte, rekabet etme koşullarını
güçlendirmiş olacaktır.
ÖLÇEK EKONOMİSİ KURALININ DEVLETLERİN SOSYO-EKONOMİK GÖREVLERİNİ
YERİNE GETİREBİLMELERİNDEKİ ÖNEMİ:
İşletmelerin ölçek
ekonomisinin maliyetleri azaltıcı etkisinden yararlanabilmeleri ve bu yararın
süresinin en üst düzeyde uzatılması; bu süreyle ilişkili olarak işletmelerin
varlıklarını optimum düzeyde sürdürebilmeleri, talebin optimum düzeyine bağlı
olarak üretim faaliyetlerinde bulunabilmeleri koşuluna dayanır. Toplumda yeterli
alım gücü bulunmayan toplumsal kesimlerin devlet tarafından sosyo-ekonomik
görevini yerine getirerek, alımla desteklenmeleri, işletmelerin ölçek ekonomisi
düzeyinde üretim faaliyetlerini sürdürmelerini sağlayacaktır. Bu destek ile
devlet, sosyo-ekonomik işlevini yerine getirirken aynı zamanda işletmelere ve
ülke ekonomisine de destek sağlamış olmaktadır.
Devletin bu
desteğinin getirdiği ekonomide üretim-tüketim dengelerinin üst düzeyde sağlanması
ve sürdürülmesi mantığı yine, üretim sürecinde sağlanan tasarruflara ve üretim
teknolojinin, bilgisinin maliyetleri azaltıcı etkilerine bağlı olarak firmanın,
belirli bir üretim aşamasından sonra, sabit ve değişken türde tüm maliyetler
karşılanmış olarak veya ‘yok denecek düzeye’ düşmüş olarak, üretimini sürdürme
yeteneğine eriştirmiş olmasına dayanır.
İsmail
İNCİ, 11/07//2013
My facebook
page:https://www.facebook.com/bgi.inci
My twitter
page:https://twitter.com/ismailinci
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder