VİRÜS SPORLARININ VE BİTKİ
TOHUMLARININ YAŞAM ORTAMLARININ
ORTAK NİTELİKLERİ, HASTALIKLARIN
BELİRLİ ORGANLARDA GÖRÜLMESİ
Virüsler üreme
ortamlarını yitirince, sporlar durumunda “ yaşam koşulları” veya canlılık
koşulları elverişli alanlarda varlıklarını sürdürürler. Bitkisel tohumlarda da
aynı özellikler bulunur. Üreme ortamı buluncaya kadar tüm tek hücreli varlıklar,
toprakta veya çok hücreli canlı bir varlıkta ve boşlukta, uzamda, havada
varlıklarını gezdirirler. Boşluk, gerçekte yüzen ve gezen, tek hücreli
virüslerin sporları ile canlı bir varlıktır. Üreme koşulları oluşmadığı sürece
etkilerini çok hücreli varlıklar duymaz. Virüsler, kapalı ve özellikle ısı
niteliği varlıklarını olumsuz etkileyen alanlarda yapılarını yavaşlatarak tohum
özelliklerini kazanırlar. Bir tohum gibi uygun ortamlarda da yeniden etkinleşir
ve ürerler. Üreme sonucu etkileri diğer tek ve çok hücreli canlıların
etkinliğinin üzerine çıkması ölçüsüne yükseldiğinde istilaları ve diğer
canlıların ölümleri başlar. Çok hücreli insanın ve hayvan türlerinin yaşamlarını
koruma ve sürdürebilmeleri, canlılık ve yaşam etkinliklerinin(bağışıklık
sistemlerinin) kendilerini saran her türlü mikrop sporların etkinliklerinin
üzerinde olması gerekir. İnsan ve hayvan türleri canlılarının hücrelerinin
etkinliklerini ve canlılıklarını yitirmeleri, virüs ve diğer tek hücrelilerin
canlılıklarının etkinliğinin artması ve bu çok hücreliler için çürümenin
başlaması demektir.
Her tek hücreli
canlının yaşama etkinliğinin başlama ve gelişerek etkinleşmesinin ortamı
farklıdır. Bitkisel bir tohum canlanıp etkinleşebilmek ve üreyebilmek için
uygun nem ve ısıda, verimli toprak ister. Bitkilerin tohumlarının türlerine
göreli bu nem, ısı ve toprak özellikleri, bu özelliklerin bulunduğu toprakların
da bulunduğu coğrafik konumlar farklıdır. Hayvan tohumlarının canlanıp
etkinleşmesi de farklı ana rahimleri gerektirir. Farklı hayvan tohumları farklı
iklim ve coğrafik alanlardaki ana rahimleri gerektirir. Bu tohumların yol
alabilme yetenekleri bulunursa veya bulunsaydı her tohum kendi üreme alanları
olan ana rahimlerini gerekli uzaklıkları katederek bulur ve üremelerini
gerçekleştirirlerdi.
Virüsler de kendi
üreme alanlarını ve ortamlarını bulduklarında ürerler ve yayılırlar. Virüsler
insan ve diğer canlı organlarında üredikleri bu alanlara göre adlandırılır ve
türleşirler. Bu türleşmeleri biz hastalıklar olarak adlandırırız. Her virüs
aynı örgende yerleşerek yayılamaz, vücudun değişik organları içinde gerekli
yolu katederek yerleşir ve hızla üreyerek etkinleşirler. Kuduz virüsü sinir
sistemi ve beyinde; verem, tüberküloz virüsü akciğerlerde, kolera sindirim
sisteminde yerleşerek ürerler. Aşı olarak adlandırdığımız canlılığını yitirmiş
virüslerin yerleştikleri organlar da yine türlerine göredir. Bu nedenle her aşı
kendi hasta örgeninde etkili olur. Tanılarının konulmasının kandaki çözümleme
araştırmaları sonucu genelde ortaya çıkmasının nedeni, genel bir yerleşme ve
üreme besin ortamı olmaları sonucudur. Her organdaki damar sisteminden beslenen
virüslerin varlığı kan çözümlemeleri sonucu gözlemleme ile belirlenir, hastalık
belirtileri ile gözlem sonuçlarına bağlı olarak virüsel tür tanımlanır.
Virüslerin belirli
ısı üstünde üreyememeleri nedeni ile vücudun sıcaklığının arttırılması ve sıcak
su kürleri, terlemeler tedavilerde etkin yöntemlerdir. Belirli sıcaklık
dereceleri altında virüslerin etkinliklerini yitirmeleri nedeni ile sıcaklık
düşürmeleri bir tedavi yöntemi olarak görülüyor olsa da vücudun bu derecelerde
kendi etkinliğini yitirmesi nedeni ile başvurulan bir yöntem değildir. Hastanın
hücre etkinliği virüs etkinliği ile birlikte azalmaktadır.
İsmail
İNCİ, 30/10/2011