BERLİN DUVARININ YIKILIŞININ 25.YILDÖNÜMÜ VE SÜREÇ MANTIĞI İLE
İLİNTİLERİ
Farabi’nin “El Medinetül
Fazıla” adlı erdemli bir devletin yapısını araştırdığı yapıtının girişinde
bulunan ve yapıtın metafizik kısmını oluşturan bölümünde de belirttiği gibi tüm
varlıklar, göksel cisimlerin yapısını
oluşturan ilk maddeden ortaya çıkmıştır.
Göksel cisimlerin maddesi
tüm varlıkların zorunlu ortak maddesidir. Bu ortak maddenin içindeki karşıt
güçlerin birbiri üzerindeki etkileşimlerinden oluşan değişik oranlardaki
karışımlar, bileşimler; ilk maddeden diğer maddelerin biçim ve özlerinin ortaya
çıkmasını zorunlu olarak sağlar.
“Nisbetlerinin ve münasebetlerinin tezâdında
ise zıd suretlerin bulunması lâzımdır. Bunlann üzerinde, zıd nisbetlerin
tebeddül(değişim) ve taâkubundan (değişimin birbirin izlemesi, sürmesinden),
ilk madde üzerinde, zıd suretlerin tebeddül ve taakubu gelmelidir.” (s.45)
Değişik varlıktaki
maddelerin ortaya çıkma hareketliliğinin sonunda, değişmeyen kalıcı nitelikleri
olan varlıklar ortaya çıkar ki bunlar cinsleri ve türleri oluştururlar. Bu
varlıkların varlıklarının sürdürmeleri kendi içinde karşıtların yinelenmesi
biçimindedir ki genetik yapının ortaya çıkışına nedendirler.
Varoluşta cisimlerin
aşamalarını şöyle sıralayabiliriz. Önce ateş, hava, su ve toprak oluşur.
Bunlardan sonra bu varlıklara yakın varlıklar oluşur ki bunlar rüzgar, bulut gibi
havada ortaya çıkan varlıklar, yerin altında ve etrafında, suda ve ateşte
ortaya çıkan varlıklardır.
“Böylece bazı cisimler ilk ihtilattan(karışımdan),
bazıları İkincisinden, diğerleri üçüncüsünden bazıları da son ihtilattan hasıl
olurlar. Madenler nisbeten sade ve ustukuslara(dört maddeye) daha yakın
ihtilatlardan hasıl olmakla ustukuslardan az uzaktadırlar. Nebat daha girift
olup ustukuslardan daha uzak terkiplerle hasıl olurki evvelkilere nisbetle
Nâtık (düzgü) olmayan hayvan nebattan daha karışık bir ustukuslardan daha
uzakta kalır. terkipten husule gelir. İnsan ise, müstesna suretle, son
terkipten hasıl olur.”(s.(47)
Bu cisimlerin her birinde de kendiliklerinden hareket
eden kuvvetler, başkalarının üzerinde etkili olan hareketler ve başkaları tarafından
etkili olan kuvvetler bulunur.
Her kuvvette birbiri üzerinde yönelici veya karşıt yönde
etkide bulunur. Bu etkilere bağlı olarak değişik etki ve türde varlıklar ortaya
çıkar. Her türde de değişik kişilikte varlıkların ortaya çıkışı da bu etkilerin
bileşimleri ile varlıklaşır.
Her varlık, varlığını oluşturan bir öz madde ve bu
maddenin ortamlara bağlı olan biçiminden oluşur. Biçim ve öz madde arasındaki,
ortamdaki güçlerin etkilerinden gelen karşıtlık; biçim ile maddenin arasındaki
kalıcı olma çatışması, sonuçta birinin kalıcı varlığı ile sonuçlanmasına neden
olur.
“Her iki durumu aynı zamanda tahakkuk ettiremediği
takdirde, evvela birisini tahakkuk ettirip mevcut olması ve bu vücudunu bir
müddet muhafaza ettikten sonra telef olarak zıddının mevcut olup bâki kalması
lâzımdır. Bu hâl böyle devam edip gitmekle, bu durumlardan hiç birisinin
bakâsı(kalımlılık,bütünlük) diğerinin bakâsma müraccah (üstün) olamaz. Zira
onlardan her birisinin vücud ve bakâdan payı vardır.”(s.48)
Varlıkların varlıklarını sürdürmeleri, karşıtlarına karşı
madde ve biçimlerini koruyan güçlerinin büyüklüklerine bağlıdır. Varlıkların
varlıklarını ortadan kaldıran karşıt güçler, dıştan geldiği gibi varlığın
içinden de gelebilir ki bu iç karşıtlık, varlığın maddesinin sahip olduğu gücünün
niteliğindendir.
Bu nedenle varlıkları ortadan kaldıran zıtlıklar içten ve
dıştan gelirler.
“Cisimlerden
dış zıtlar ile itlaf yok etme) edilenler, daima kendiliklerinden dağılmazlar.
Nasıl ki taş, kum ve benzerleri ancak dıştan gelen müessirlerle aynşırlar. Ama
nebat ile hayvan, kendi içlerindeki muzadlann tesiri ile aynşırlar.” (s.50)
Fiziki diğer anlamıyla cansız doğadaki varlıkların,
cisimlerin, bileşik madde ve elementlerin oluş ve yokoluş süreçleri ile canlı
doğadaki varlıkların, birey, topluluk ve toplumların oluş ve yokoluş süreçleri
birbirinden çok farklıdır. Canlı ve cansız doğanın oluş süreçlerinin mantıksal
ilkeleri de birbirinden farklı olacaktır.
Gök cisimlerinin diğer deyişle gezegen ve yıldızların İlk
madde dediğimiz maddesi olan plazma maddesi (dünyada var olan mağma
tabakası=yanardağların oluşturduğu lav) toplumların ilk maddesi olan insan ile
çok farklı olduğundan, gök cisimlerinin değişim ve dönüşümleri ile toplumların
değişim ve dönüşümleri farklıdır ve farklı değişim, dönüşüm yasalarına
bağlıdır.
Toplumların olduğu kadar toplumların içinde varolan çok
çeşitli kurumların değişim süreçleri de birbirinden ayrı kurallara bağlı olarak
gerçekleşir. Bir şirketin varoluş ve değişim süreci ile bir siyasi partinin,
derneğin varoluşu ve değişimi ile varlığını sürdürüşü de ayrı kurallara ve
mantığa bağlı olarak gerçekleşir. Burada varlık olmak bakımından her varlığın
bir başlangıcı ve sonu olması, ortak bir ilkedir. Ancak bu ortak ilke, ilk
maddeleri birbirinden farklı varlıkların tüm değişimlerini kapsayan ve
açıklayan ortak mantık olarak ele alınmamalıdır; varlık olarak değişim ve değişimlerinin
birbirini izlemesi kural ve ilkeleri birbirinden varlıkların çok ayrıdır.
Özellikle cansız madde ile canlı maddelerin değişimleri ve değişimlerinin
birbirini izlemesi birbirinden çok farklı yasalara bağlı olarak
gerçekleşecektir. Bu kural varlıkların değişimleri için temel mantık ilkesidir.
Berlin Duvarının ve onun temsil ettiği toplumsal süreç mantığının
yıkılışını bu mantıksal doğrular yönünde aramak gerekir. Temsil ettiği Tarihsel
toplumsal süreç mantığındaki tutarsızlık ve gerçekdışılık Berlin duvarının
yıkılışına neden olmuştur.
İsmail
İNCİ, 09/11/2014