UYGULAMALI SİYASET-2-
SİYASETTE
DÜRÜSTLÜK, DOĞRULUK, GÜVENİRLİLİĞİN ÖNEMİ-
YEREL
YÖNETİMLER SEÇİMLERİNE PARTİLERİN HAZIRLIK SÜRECİ
SİYASETTE YALAN VE YANILTICI SÖYLEYİŞ, İLETİ VE DAVRANIŞLARIN
NEDEN VE SONUÇLARI:
Birçok siyasetçi, seçmenleri ve rakiplerini
atlatmak, seçmenlerden daha fazla ilgi görmek ve oy almak, rakip partiler
karşısında başarılı olmak için siyaseti hala yalan söylemek, yanıltıcı bilgi
vermek, doğruları gizlemek olarak görüyor ve düşünüyor. Öyle ki siyaset sanatı
ve bilimi, yalan söylemekle eşleşmiştir. Bunun sonucu olarak siyasetçi de
yalancı, kendine güvenilmez, doğrulukla, dürüstlükle ilgisi olmayan bir kişi
olarak tanınmaktadır.
Gerçekte ise siyaset bu
niteliklere sahip olamaz. Siyaset, ahlaka, dürüstlüğü, sözüne, davranışlarına
güvenirliğe dayanır. Siyaset inanırlık ve güvenilirliktir. Yalan söylemek
siyasetçiye başarı değil tersine, yalan ve yanlışlar, eninde sonunda ve çoğu
kez, Atalar sözünün doğrultusunda “ yalancının mumu yatsıya kadar yanar”,
deyişini kanıtlarcasına kısa sürede ortaya çıkarak halk tarafından öğrenildiğinden,
kendine olan güven duygusunun, iş başarma inancının yitirilmesi nedeniyle
başarısızlık getirir.
Siyasetteki yalan söyleyişin
başarının yollarından biri olduğu yanlış düşünüş ve inanışı, siyaset sanatı ile
savaş sanatını birbiriyle karıştırmaktan ileri geliyor. Siyaset bir yönü ile
birbirine rakip siyasi görüşlerin mücadelesidir, ancak birbiri ile bir savaş
ortamında gibi savaşmak değildir. Siyaset savaşta düşmanı yenmek için güçlü
olmak, bunun için de her türlü yolu
kullanmak, uygulamak ve denemek değildir. Tersine, siyasi rakipleri yenmek
için, halka ve kendi partili üyelerine dürüst, güvenilir, sözüne inanılır bir
kişilikte olduğunu kabul ettirmek, gerçek siyasi başarı getirir. Bu erdemlilikle yapılan
siyaset, siyasetçiyi ve siyaseti de halk önünde değerli duruma getirir; büyük
bir saygınlık kazandırır. Siyaseti tam anlamı ile halka bilimsel bir sanat
olarak benimsetir, kabul ettirir. Siyaseti yalan söylemek sanatı olmaktan,
siyasetçiyi de iyi yalan söyleyebilen kişi olmaktan kurtarır.
Doğruları gizlemek ve yanlış bilgiler
sunarak siyaset yapmak, dış siyasette uygulama alanları bulabilir. Ancak devletler
arasındaki iyi ilişkilerin geliştirilebilmesi, dostlukların pekiştirilebilmesi
için barış ortam ve zamanlarında dış siyasette dahi doğru söyleyiş, güvenilir
davranışlara dayalı siyaset yapmak, doğru bir siyasi anlayıştır.
SİYASAL ALANLARDA GÖREV ALACAK ADAYLARIN BELİRLENMESİNDE PARANIN
ROLÜ: SİYASAL PARTİLERİN YEREL YÖNETİM SEÇİMLERİNE HAZIRLIK SÜRECİ:
Partilerin Yerel yönetimler
seçimlerine katılmak isteyen üyeleri belediye başkan aday adaylıkları, belediye
meclis üye aday adaylıkları için, partilerinin hazırlamış oldukları formları
doldurarak ve başvuru dilekçelerini yazarak her parti tarafından belirlenen
süre içinde, bağlı oldukları ilçe başkanlıklarına başvurularını yaparlar.
Her parti yerel seçimlerde aday
olmak isteyenlerden aday adaylığı başvuru ücreti almaktadır. Bu başvuru
ücretini yatırmayan üyelerin yerel seçimlerde aday adaylıkları kabul
edilmemektedir. Başvuruların az ve hatta çok yetersiz olmasında en büyük etken,
aday adaylarına aday olamamaları durumunda geri iade edilmeyen, partilerin
belirlemiş oldukları başvuru ücretlerinin yüksekliğidir. Partilerin bu
tutumlarının ve karar almalarının nedenini bu adaylık başvuru ücretlerini büyük
bir gelir kaynağı olarak görmeleri oluşturmaktadır.
Aday adaylığı başvurularında birçok
parti genel merkezlerinin aday adaylarından başvuru parası alması, bu paranın birçok
üyenin aylık gelirlerinin çok üstünde olması ve bir adayın seçimlere katılacak
aday olarak belirlendikten sonra seçim propaganda çalışmaları için büyük
miktarlarda paraya gereksinmesi, siyaset alanında paranın rolünü çok büyük
ölçüde arttırmaktadır. Siyasi alanda çalışmak için paranın bu büyük rolü
üstlenmiş olması, ideal siyasal yönetimlerin oluşabilmesinde büyük bir
engeldir. Siyasetin paraya dayanan bu niteliği ile birlikte hukuk sisteminde, hak
ve adalet aramak amacıyla dava açma girişimlerinde mahkeme kalemlerinin yüklü
miktarlarda harç yatırmayı zorunlu kılmaları; harçlar yatırılmadığı sürece hak
aranamaması, toplumların, uygulamada
gerçek demokratik yönetimlere sahip olmalarında en büyük engellerdir.
Ekonominin kuralları ile değerlendirildiğinde,
partilerin giderlerin karşılanması için büyük bir gelir kaynağı olarak gördük aday adaylığı
ücretlerini, daha makul düzeyde (asgari ücreti geçmemek üzere) belirlemesi,
daha çok başvurunun olması nedeniyle partilere daha büyük bir gelir oluşturur.
Daha da önemlisi, partilerin daha nitelikli adaylarla yerel yönetimlere
gelmesini sağlayarak, daha kaliteli
hizmetlerin verilmesi ile partilerin yönetimlerde başarılı olmalarının yolunu
açar. Bu siyasetin nitelikli olması, partinin daha uzun süre iktidarda kalması,
ülkenin daha iyi yönetilmesi çalışmalarında çok önemlidir.
Başvuru için partilerin vermiş
oldukları gerekli süre içinde, yüksek ücretler nedeniyle yeterli başvuru olmama
durumunda genel merkezler mazeret dilekçeleri ile aday adaylığı başvurularını
kabul etmek zorunda kalmaktadır.
YEREL YÖNETİMLER ADAYLARININ VE SEÇİM LİSTELERİNDE SIRALARININ
BELİRLENMESİ:
Gerekli süre içinde birden fazla belediye
başkan aday adayı ve yeterli sayıda belediye meclis üye aday adayı başvurusu yapılması
durumunda, Belediye Başkan adayları ve Belediye Meclis üye adaylarının ve Belediye
Meclis üye adaylarının seçim listelerindeki sıralarının belirlenmesi amacıyla
Ön Seçim, Aday Yoklaması ve Merkez
Yoklaması seçim yöntemlerinden birisi ile seçimler yapılır. Ön Seçim ve Aday
Yoklaması seçimleri yargının (Yüksek Seçim Kurulunun) gözetimi ve denetimi ile
yapılan seçimlerdir. Bu iki seçim yönteminde oy kullanacakların listesinin
hazırlanması, askıya çıkarılması, itirazlarını değerlendirilmesi gibi
çalışmalar nedeniyle en az kırkbeş günlük bir süreyi ve seçim memurlarının
görevlendirilmesi nedeniyle bir maliyeti gerektirir. Bu seçimler Yüksek Seçim Kurulunun aracılığı
ile resmi ve seçim yasalarına göre yerine getirilir.
Bu iki resmi seçim yerine,
partiler genel olarak o seçim çevresindeki tüm partililerin oy kullandıkları ve
genel merkezlerinden gönderilen liste, oy pusulaları ve gözlemcileri ile iki
hafta gibi bir süre içinde bile yapabildikleri Merkez Yoklama-(Eğilim Yoklaması)
seçimi yaparlar. Bu seçim yöntemi, en son tüm karar ve onama yetkilerinin parti
genel yönetim kurullarının elinde olduğu bir çeşit anket benzeri bir seçim
yöntemidir.
Birden fazla belediye başkan
aday adayının bulunması durumunda belediye başkan adayı ile belediye meclis üye
aday adaylarının arasından adayların ve sıralarının belirlenmesinde hangi
yöntemle yapılırsa yapılsın seçim yoluna başvurulması, ilçe yönetim
kurullarının tarafsız olarak davranışlarını kolaylaştırırı. Seçim yapılmayarak,
yerel yönetim adaylarının ve sıralarının belirlenmesini ilçe ve il yönetim
kurullarının kararına bırakılması yönetim kurullarının tarafsızlıklarını
yitirmesine neden olmakta, yönetim
kurullarını taraf tutmak zorunluluğu ile karşı karşıya kalmaktadır.
Bu taraflılık da zaman zaman partililer
arasında kavgalara ve küskünlüklere neden olmaktadır. En doğru yöntem, aday adaylarının
zamanında başvurularının alınarak, yargının denetiminde yapılan Ön Seçim ve
Aday Yoklaması seçim yöntemleri ile adayların ve sıralarının belirlenmesidir.
Bu aynı zamanda en demokratik yöntemdir.
BELEDİYE MECLİS ÜYESİ ADAYLARININ VE SIRALARININ BELİRLENMESİNDE
(YEREL YÖNETİM ADAYLARI LİSTELERİNİN OLUŞTURULMASINDA) UYGULANAN SİYASAL
YÖNTEM: HALK KONTENJANI, PARTİ KONTENJANI, BELEDİYE BAŞKANI KONTENJANI:
Belediye Meclis üyesi
adaylarının ilçe nüfusuna bağlı olarak seçim yasalarınca belli olan sayıdaki
üyelerinin bir bölümü, yukarıda anlatılan seçimlerle belirlenmesi, bir bölümü
partilerin il, ilçe yönetim kurulları ile parti merkez yönetim kurullarınca
belirlenmesi, küçük bir bölümünün de belediye başkan adayları tarafından
belirlenmesi siyasi anlayışı bir yöntem olarak benimsenmiştir. Seçimle
belirlenen belediye meclis üye adaylarını “Halk Kontenjanı”, partilerin
organlarınca belirlenen meclis üye adaylarını “ Parti Kontenjanı”, Belediye
Başkanlarınca belirlenen üye adaylarını da “ Belediye Başkanı Kontenjanı”
olarak kavramlaştırmak olanaklıdır. Örnek olarak: BALIKESİR/Altıeylül İlçesi
Belediye Meclis üye sayısı, nüfusuna oranlı olarak seçim yasaları ile 31 olarak
belirlenmiş olup, bu 31 üyenin üç adeti Belediye Başkanı Kontenjanı, ondört
adeti Halk Kontenjanı, ondört adeti de Parti kontenjanı olarak ayrılmıştır.
Diğer bir anlatımla, belediye meclis üyelerinin üç adetini belediye başkanının
kendine çalışma ekibi olarak seçmesi, ondört adetini partinin kendi yönetiminin
belirleyerek çalışma ekibi olarak seçmesi, kalan ondört üyenin de halk
tarafından seçilerek halkın belirlemesi karma siyasal anlayış ve yöntemi uygun
görülmüştür.
Belediye meclis üyelerinin
seçimi bu üç toplumsal güç arasında bölünmüştür. Üyelerin listede sıralanması
da bu güçlerin ağırlığına bağlı olarak, mümkün olduğunca adaletli olması
gözetilerek fermuar adı verilen bir yöntemin uygulanması uygun görülmüştür. Bu
yönteme göre örneğin çift sıralar (2,4,6,..vb) seçimle halk tarafından
belirlenmişse, kalan tek sıralamalar (1,3,5..vb) Parti yönetimlerince
belirlenir. Bu siyasal anlayış ve yöntem belediye meclisinde görev alacak üyelerin
bütününü halkın oylarına bırakarak, niteliksiz adayların siyasette yer almasına
engel olmak ve parti yönetimlerinin kendi ekiplerini oluşturarak uyumlu çalışma
ortamı oluşturmalarını sağlamak yönlerinden uygun ve mantıklı bir düşünüştür.
Parti organları ve özellikle
partilerin genel merkezleri, uyguladıkları güncel siyasal bakış açıları ile
zaman zaman bu kontenjanları tam olarak uygulamamaktadır. Kendi lehlerine Halk
kontenjanlarını değiştirmek istemekte ve değiştirmektedirler. Bu girişimler halk
kontenjanı (seçimle olan üye belirleme ve sıralamalar) taraftarlarının
tepkilerine yol açarak, parti içinde küskünlüklere ve partiden kopmalara yol
açmaktadır. Partinin merkez yönetiminin politik anlayış ve uygulamasının
benimsenmemesi ve anlaşılamamış olması, diğer taraftan partili üyeler arasında
siyasal ikbal ve makam tutkuları, parti içinde küskünlüklere, kopmalara ve
bölünmelere neden olabilmektedir.
Partilerin genel yönetim
kurullarının politikalarının anlatılmaması ile anlaşılamamış olmasının yanında
birçok partili üye ve hatta yönetim kurulu üyesi, kontenjanların ayrılışının bu
siyasal mantığını anlamamış durumdadır. Bu siyasal yöntemi bilmeyen ve anlamamış
olan üyelere göre tüm belediye meclis üyelerinin tümü halk oyu ile seçimle
belirlenmelidir. Siyasal partilerin üyelerince en sık sorulan sorulardan biri
de, seçim yapıldığı halde tüm üyelerin seçimle belirlenmemiş olması nedeni ile “
neden seçim yapılmadığı” dır. Meclis üye adaylarının sıralanması sistemi ve
mantığını iyi bilmeyen halkın da tartışmalara karışması ile partiler de genel merkez
yönetimlerine karşı güven azaltmakta, öfkeyi arttırmaktadır. Genel merkezlerin
çalışmaları yanlış görülmekte hatta küçümsenmekte ve sürekli olumsuz
eleştirilere neden olmaktadır. Bu olumsuz durumların ortaya çıkmasını önlemek
için, siyasal deneyimlerden gelen meclis üye adaylarının seçim ve sıralarının
belirlenmesi yönteminin öneminin partili üyelere ve halka iyi anlatılması ve gerekli
bilincin sağlanması gerekmektedir.
Diğer bir yandan da, karşılaşılan
olumsuzlukların etkisiyle Partilerin genel merkezleri, belediye meclis
üyelerinin seçim listelerini ilçe seçim kurullarına bildirme süresinin son
gününde vermektedirler. Bu durum listelerin tam ve düzenli hazırlanmasını
engellediği gibi, meclis üyelerinin partililerden gizlenmiş olması gibi bir
durum ortaya çıkardığından etik olmamaktadır. Genel merkez yönetimlerinin bu
korkak, ürkek davranışları üye bildirimlerinde sorunları yol açmakta, ilçe
yönetimlerini zora düşürmektedir. Çünkü üyelerin ilçe seçim kurullarına liste
ile birlikte yüksek seçim kurulunca istenen bazı evrakları da (adli sicil
belgesi, nüfus cüzdan sureti, diploma fotokopisi, adres, telefon bilgileri)
eklenmektedir. Belediye Meclis üye adaylarının listelerinin zamanında verilmesi
zorunludur. Bunun için de listelerin birkaç gün önceden belirlenerek bir ön
hazırlık yapılması önemlidir.
İsmail
İNCİ, 12/03/2014