ALTIN VE DOLARIN DEĞERİNDE
ALÇALIŞ VE YÜKSELİŞLER: DOLAR VE
ALTININ KÜRESEL DEĞİŞİM ARACI
OLARAK DEĞERİNİN BELİRLENMESİ VE
DÜNYA EKONOMİSİNE ETKİLERİ
Ekonomik Değerlerin Piyasa Türleri:
Ekonomik değerler üç tür piyasa oluştururlar. a) Mal ve
hizmetlerin oluşturduğu, ürün piyasaları, b) Arazi, konut..vb taşınmazların oluşturduğu gayrimenkul veya emlak piyasaları,
c) Bu iki piyasa değerlerini kaydi olarak temsil eden değerlerin oluşturduğu
mali piyasalar. Mali piyasalar da, piyasa içinde kullanılan araçların
varlıklarına bağlı olarak para piyasaları (döviz piyasası) ve menkul değerlerin oluşturduğu menkul değerler
(hisse senedi, tahvil, bono..vb) piyasalarıdır .
Piyasaların Reel ve Spekülatif Değerlenmeleri:
Tüm adı geçen bu piyasalarda gerçek(reel) değerin oluşması,
gereksinmelere bağlı olarak ortaya çıkan arz ve taleplerin toplamına bağlıdır. Ancak,
aşırı kar ve çıkar eylemleri tüm piyasalarda yapay(spekülatif ) arz ve talep
toplamları oluşturarak gerçek değerin yerine spekülatif değerin piyasalara
egemen olmasına neden olurlar.
Ürün piyasalarında ürünlerin gerçek değerlerini ortaya çıkaran arz
ve talep yapısının piyasada egemen olmasını sağlayacak koşullar yasalarla
düzenlenmiştir. Özellikle haksız kazançların büyük ölçüde nedenleri olan
karaborsacılık ve tekelcilik çağdaş piyasalarda yasalarla yasaklanmıştır.
Toplumun ekonomik yapısını, düzenini bozan ve toplumsal adaletin yerine
getirilmesinde sorunlara yol açan bu ticari eylemleri önleyecek hukuk düzeni
kurulmuştur.
Ürün piyasalarında reel piyasanın oluşumu yasalarla sıkı olarak
disipline edilerek düzenlenebilmiş olmasına karşın, çağdaş toplumlarda çok
genişlemiş olan ve çok büyük ölçülerde işlemler yapılarak ekonomik yapının çok
büyük bölümünü oluşturan mali piyasaları-menkul değerler piyasaları- disipline
edebilmek çok büyük zorluklar taşımaktadır. Bu piyasalarda spekülasyon yaparak
arz ve talep toplamlarının değiştirilmesini önlemek, piyasanın reel olarak
değerinin oluşumunu engelleyen spekülatörlerin eylemlerini yasal sınırlarla
engellemek çok güçtür.
Mali piyasalarda, özellikle
şirketlere kaynak sağlayan hisse senetlerinin menkul değerler piyasasında alım
satımları, şirketlerin ürünlerinin ürün piyasalarındaki değerlerinin
gereksinmeleri karşılama kapasitelerinin çok üstünde veya çok altında, menkul
değerleri yönlendirilerek oluştuğu görülür. Bu piyasalar, şirketlerin ürün
piyasaları ve gayrimenkul piyasaların reel değerlerinden uzaklaştığı, rekabetin
kurallarının salt daha fazla kar elde etmek olduğu, apayrı bir dünyalardır.
Mali Piyasaların Spekülatif Değerlerinin Ekonomi
Üzerindeki Olumsuzlukları:
Denetimi tam olarak sağlanamamış, kuralları konularak disipline
edilememiş bu piyasaların ekonomilerin zenginliklerinin ölçüsü olarak görülmesi
büyük yanılgıdır. Bu piyasalar, ürün piyasaları ile bütünleşik olarak kendi
reel değerlerini yansıtabildikleri ölçüde ekonomilerin gücünün göstergesi olurlar.
Bu piyasalarda spekülatif değer oluşumları, çoğu zaman ekonomilerde finans
krizi olarak ortaya çıkar. Menkul değerler piyasasına bağlı olarak elde edilen
karlarla yapılan harcamalara dayanan ekonomiler, gerçek ürün üretmeyen piyasalar
durumuna gelme gerçeği ile yüz yüze kalırlar.
Üretmeyen, salt menkul değerlere dayanan gelirler, ani borçluluk
durumlarına, ani yoksullaşmalara, ekonomik çöküntülere neden olurlar. Menkul
değerler piyasalarında oluşan ürünlerin (araçların) değer değişmelerinin
etkileri, mal ve hizmet ürün piyasalarında olduğu gibi kısa süreler içinde,
aşamalarla kendini toplumda göstermez. Bu nedenle önlem alınmasında gecikmeler
olur, ekonomileri bozucu etkileri ekonomik kriz niteliği taşır.
ABD ‘de ipotekli konut kredilerine(mortgage) bağlı olarak çıkan,
2006 yılından başlayarak Avrupa ve tüm dünyayı etkisi altına alan ekonomik kriz
mali piyasalarda oluşan bir krizdir ve sonuçta ürün piyasalarını da
etkilemiştir. Menkul değerlerin, aşırı ve daha fazla kar elde etmek için
spekülatif olarak reel değerlerinden uzaklaştırılması, çok güçlü görünümde alan
bu piyasanın gerçek değeri ile yüzleşmesi sonucu, üretmeden aşırı tüketen bir
ekonomik sistemin iflasıdır. Mortgage mali piyasalarında menkul değerlerin
spekülatif olarak değerlerinin oluşturulduğu analizlerle açık olarak ortaya
konulmuştur. Abartılan, gerçeği (reel değeri) yansıtmayan değerlemeler, komisyoncular
ve ekspertizler tarafından artırılan komisyon primleri, kredi başvurularında
yapılan değişikler, sahte kredi belgeleri, yapılan dolandırıcılıkların, sahtekârlıkların
bazılarıdır. Spekülatörler tarafından 20.000 dolara satın alınan konut,
değerlemesi hileli şekilde 80.000 dolara yapılmış, bu değerleme sonucunda sahte
satış işlemiyle konut bedelinin % 80’i olan 64.000 dolar kredi kullanan
spekülatör 44.000 dolar kar etmiştir. Kriz çıktıktan sonra icra yoluyla gerçek
değeri 20.000 dolara satılan bu konuttan banka 64.000 dolar kredi
kullandırdığından 44.000 dolar zarar etmiştir.
Bugün Avrupa Birliği ülkelerinin bir çok ekonomisinde görülen
durgunluk ve kamu açıklarının önemli nedenleri arasında, menkul değerler
piyasalarında yapılan spekülatif değerlemeler, bu değerlemelerin yapıldığı
açığa satış işlemleri, sonuçta üretmeden yapılan aşırı harcamalardır.
Menkul Değerler Piyasalarında Alınacak Önlemler:
Ülkeler ekonomik faaliyetlerini reel değerleri ile yürütebilmek
için, mali piyasalarında, ürün piyasalarının reel değerleri ile uyumlu reel
değerin oluşmasını sağlamaları gerekir. Ortaya çıkan reel değere göre üretim ve
harcamalarını düzenlemeleri, faaliyetlerde bulunmaları, ekonomik krizlerden
çıkmak için izlenmesi gereken yoldur.
Ekonomilerin gerçek değerinin oluşabilmesi ve doğru çalışabilmesi,
sonuçta ortaya çıkacak ekonomik krizlerin önlenebilmesi için, ürünlerin
değerlerinin oluştuğu piyasalardaki sıkı ekonomik faaliyetleri düzenleyen
hukuki düzenlemelerin bu piyasalarda da yapılması gerekir.
Para Piyasalarında Spekülatif Hareketler ve ABD Doları:
Para piyasalarında da spekülatif değerlemeler çok görülür.
Özellikle ABD doları üzerinde yapılan spekülatif değerlemeler çok sık yapılmakta,
bunun sonucunda dünya ekonomilerinin üzerindeki dengeler bozulmaktadır.
Amerikan dolarının değerinin son günlerde yine aşırı olarak değer
kazandığı görülmektedir. Dünyanın en çok borçlu ülkesi olan, cari açığı
GSYİH’nın %6’ nı bulmuş olan bir ülkenin parasının değerlenmesi doğrudan, açık
olarak yapılan spekülatif bir değer kazandırmadır. Dünya piyasalarında da aşırı
olarak bollaşan doların değerinin devalüe edilmesi gerekirken, kurunun
yükselmesi spekülatif bir hareketten ileri gelir.
1960 yılların başında olduğu gibi zaman zaman ABD’nin spekülatörlere
ve sanayileşmiş ülkelere telkinleri ile ABD dolarının altın fiyatları
sabitlenerek aşırı değerlenmesi sağlanmaktadır. Zaman zaman da doların
piyasalarda bollaştığı ileri sürülerek, altına yönelişle altın fiyatları artırılarak
doların değeri düşürülmekte veya doların aşırı değerlenmesine karşı ABD, dolar yönünden rezervleri zengin ülkelere telkinde
bulunarak doların devalüe edilmesini sağlamaktadır.
Doların Dünya Piyasalarında Ortak Değişim Aracı Olarak
Görülmesi:
Doların üzerinde aşırı olarak spekülatif değerlemeler yapılmasının
nedeni doların dışsal etkiye sahip olmasındandır. Bir para biriminin dışsal
olması, ortak değişim aracı olarak kullanılmasıdır. Bir paranın ortak değişim
aracı olarak kullanılmasının temel kuralı: Sanayileşmiş ülke ile sanayileşmemiş
veya sanayileşmekte olan ülkeler arasında sanayi malları ticaretinde, ihracat
yapan ülkenin para birimi daha yaygın olarak kullanılır. Bu kural gereği
dünyanın en büyük sanayisine sahip ABD’nin para birimi dolar, doğal olarak
ortak para birimi olarak kullanılma yeteneği taşır.
Doların dış piyasalarda aşırı bollaşmasına rağmen devalüe edilmeyerek,
tersine değerinin yükseltilmesi, doların dünya piyasalarında mal ve hizmet
dolaşımında ortak para birimi olarak kabul edilmesidir. Altının ise dünya
ekonomisinde dolaşım aracı olarak kullanılabilmesi, dünyada sınırlı miktarda
oluşu nedeniyle olanaklı değildir.
Doların bu niteliğinin gereği olarak değerlenmesi dünyanın en
büyük borçlu ülkesi olan ABD için, borçlarının ödenmesini kolaylıklar
getirişinden büyük bir fırsattır. Üretim, dışsatım ve harcamalarının yapısı ile
borçlarını ödenme sıkıntısı içinde olan ABD için, dolardaki kur artışının desteklemesi
doğru bir karardır. Bu kararların uygulanmasında da dünya şirketleri,
sanayileşmiş ülkeler de oy birliği ile ABD’nin yanındadırlar.
Doların Spekülatif Değerinin Oluşmasının Zararları:
Doların dünyada tek bir değişim aracı olarak kabul edilmesi,
spekülatiftir ve geçicidir. Bu spekülatif olarak değerleme, dünyanın en borçlu
ülkesini, üretmeden, dışsatım yapmadan salt dolar enjekte ederek ekonomisini
yürütme alışkanlığına sokar. Bu ise çürük bir ekonomik yapıyı ortaya çıkarır ve
ekonomik kriz kaçınılmazdır.
Doların reel (gerçek)değerinin üretime, ülkelerin ABD mal ve
hizmetlerine olan taleplerine bağlı olarak oluşması gerekir. Spekülatörlerin
yapay değerlendirmeleri geçicidir. Bir paranın gerçek konvertibilitesi temsil
ettiği ürünlere olan talep ile ortaya çıkar. Doların gerçek değeri de, geçmişte
ABD’nin sanayileşmedeki gücü ile ortaya çıkmıştır.
Dolardaki spekülatif kur artışları diğer ülkelerin harcamalarında,
borç ödemelerinde, gelirlerinde, dışsatımlarında dengelerin bozulmasına ve
ekonomilerinde enflasyon artışına neden olur. Dünya şirketlerinin aldığı
kararlarla, spekülatif hareketlerle oluşan bu ekonomik olgunun doğru yönde
değiştirilmesi gerekir.
Gelişen Ülkelerin Para Birimlerinin Değişim Aracı Olarak
Kullanılması:
Sanayileşen, gelişen her ülke, ticaretinin bir kısmını, kendi para
birimi ile gerçekleştirebilir; kendi para birimi karşısında doları devalüe
ederek, aşırı değer artışını önlemesi gerekir. Dünyada tek bir para biriminin ortak
kullanım aracı olarak kabul edilmesi, gelişmekte olan, sanayileşen ülkelerin
para birimlerinin varlığını yadsımaktır, bu doğru bir tutum değildir.
İsmail İNCİ, 30/09/2011