İŞBÖLÜMÜNÜN ÜRETİM VE VERİMLİLİK ÜZERİNE ETKİLERİ
(BALYALILAR DERGİSİNİN EKİM 2014 SAYISINDA YAYIMLANAN MAKALE)
Bir ülkenin yıllık
tükettiği toplam ürünlerinin karşılanmasında yapmış olduğu üretim çalışmaları
içinde üretim artışı sağlayan üretim teknik ve usullerinden birisi de
“İşbölümüdür”
İnsanların toplumda
birden fazla sanatı tam anlamıyla öğrenmesi ve o sanatta çalışması çok zor
hatta olanaksızdır. Bunun nedeni insan yeteneklerinin bireylere göre
farklılıklar göstermesi ve bireylerin tüm sanatları öğrenmeye ve yerine
getirmeye zamanlarının olmamasıdır. Bu nedenle insanlar toplumsal yaşama
geçerek bu eksikliklerini tamamlamışlardır.
Farabi, El Medinetül
Fazila, adlı yazdığı kitapta bu konu ile ilgili olarak
“Böylece her ferd, tabiatındaki mükemmelleşme ihtiyacını,
ancak muhtelif insanların - yardımlaşma maksadıyla - bir araya gelmeleriyle
elde edilebilir”, yazar.
İbni Rüşt de “ Siyasete Dair Temel Bilgiler”,
adlı kitabında bu gerçeği dile getirir:
“Toplum içinde bu
yeteneklerin bireylere dağıtılmış biçimde bulunması ile bireylerin doğa ve
yaratılışı da bu yönde biçimlenir ve birbirlerinden farklılaşırlar…. Durum
böyle olunca insanlar arasında, insana özgü yetkinlik türlerinin tümünün
kendilerinde yetkinleştiği bir topluluk bulunması gerekir.”(s.32)
Toplumlar gereksinimi
duydukları yıllık mal ve hizmet ürünü üretimlerini gerçekleştirebilmek ve bu
üretimin kolay, nitelikli ve bol olmasını sağlamak için zorunlu olarak
“Toplumsal İşbölümüne” gitmişlerdir. Bu toplumsal gerçeklik, en ilkel
toplumlardan en gelişmiş toplumlara kadar, coğrafik yere ve zamana bağlı
kalmadan, toplumsal yaşama geçiş koşulları ortaya çıktığında rastlantısal
olarak değil zorunlu olarak ortaya çıkar.
Platon toplumsal
işbölümü ile ilgili olarak Devlet adlı kitabında şöyle der:
"Böylece, bir adam
başka işlerle uğraşmaksızın doğasına uygun olan işi zamanında
görürse, iş gelişir; hem
daha güzel, hem daha kolay olur"…çünkü pek doğal olarak çiftçi,
aletlerinin iyi olmasını istiyorsa, ne kendi sapanını, ne belini, ne
çiftçilikte kullanılan öbür aletleri kendi yapacak değildir... Mimar da öyle;
ona da birçok alet gerekir. Dokumacı, ayakkabıcı için de böyledir (s.58)
Toplumlar, tek kişilerin
gereksinmelerini karşılayamamalarından doğmuşlardır. Her bireyin ayrı bir
sanatla uğraşmasıyla gereksinmeler daha kolay karşılanır. Çiftçilik,
kunduracılık, hekimlik,denizcilik..vb. böylece ortaya çıkar. Büyümüş toplumda sanatlar daha da çeşitlenmiş
durumdadır. Askerlik de bir sanattır. Toplumun kendisini koruması, bu sanatta
yetişenler tarafından bir kunduracıya, bir denizciye göre askerlik sanatı ile
daha olanaklıdır. Çünkü bir kunduracı bir asker gibi kalkan kullanamaz, ok
atamaz.
İŞBÖLÜMÜNÜN SÖZLÜK ANLAMI:
İşbölümü sözlük anlamı ile şöyle tanımlanır: bir işi, iki ya da daha çok kişi
arasında bölme. herkesin bir iş dalında ustalaşması için işleri ayırma ya da
herkese belirli bir işi verme. bir toplumsal üretim düzeni içindeki değişik
görev ve hizmetlerin toplumun üyeleri, kümeleri arasında karşılıklı bağımlılık
ilişkileri içinde bölünmesi.
Ancak bu tanımda Toplumsal
İşbölümü ile İşyerinde İşbölümünün anlamları birbirinden ayrılmamış,
işbölümünün ortak nitelikleri alınarak tanım yapılmıştır. Gerçekte ise Toplumsal
İşbölümü ile İşyerinde İşbölümünün kavramları birbirinden ayrı nitelikler
taşırlar.
TOPLUMSAL
İŞBÖLÜMÜ VE İŞYERİ İŞBÖLÜMÜ:
Toplumlarda
işbölümünün ortaya çıkış koşulları ile işyerlerinde işbölümünün ortaya çıkış
koşulları birbirinden farklıdır. Ancak her işbölümünün ortaya çıkış amacı
üretimde daha fazla ve kolay emek harcayarak ürün elde edebilmektir.
Toplumsal
işbölümlerinin ortaya çıkışına toplumsal gereksinmelerin karşılanması, bilim ve
teknolojideki buluşlarla bu gereksinmelerin üretime dönüştürülmesi ve
sanatlarda herkesin işine yarayan malların ve bunların üretim tekniklerinin
bulunması isteği neden olur. Üretilen malların dolaşımında paranın bulunuşu,
kullanımı, toplumsal işbölümüne yol açan mesleklerin ortaya çıkışında
hızlandırıcı etkide bulunmuştur.
İşyerinde
ortaya çıkan işbölümünün ortaya çıkış nedeni ise, bir işin bir kişi tarafından yapılmasının
zorluğu karşısında, işin bazı bölümlerinin başka çalışanların yardımı ile
yapılması zorunluluğunun görülmüş olmasındadır. İşyerinde işin birden fazla
çalışan ile yapılması, bu birlik içinde çalışma sırasında, her çalışanın işini
yerine getirirken o meslekle ilgili daha verimli ve bol üretim yapacağı bazı
üretim teknik ve yollarının gelişmesini sağlar.
Toplumsal
işbölümü toplumdaki bütün bilim ve teknolojideki gelişmelere etki ederken, aynı
zamanda bu gelişmelerden etkilenir. İşyerindeki işbölümü ise ancak, işyerindeki
üretim teknik ve yöntemlerinin ve ürünlerin geliştirilmesine etki eder.
Toplumsal
işbölümünde, işbölümünde çalışan bireyler kendi meslek alanlarında kalan işi en
iyi şekilde yapmazlarsa, başka işbölümlerinde kalan işleri kendi yetenekleri
alanı dışında olmasına rağmen yapmaya kalkarlarsa toplumda adalet ve doğruluk
kalmaz. Toplumda hırsızlık, yolsuzluk, adaletsizlikler ve sonuçta karmaşa
çıkar.
Eflatun
Devlet adlı eserinde “doğruluğu ve adaleti ararken” işbölümü üzerinde durur ve araştırmasının sonunda doğruluğun
(adaletin) herkesin kendi sanatını en iyi biçimde yapması, bilmediği sanatı
yapmaması, çalışanın toplumsal işbölümünde üzerinde düşen meslek, en aşağı
görülen bir iş olsa da en iyi biçimde o işi yapması, diğer işleri ele geçirmek
için çabalamaması, hırslanmaması gerektiğinde görür. " …yani her sınıfın
kentte yalnızca kendi işiyle uğraşmasına adalet denilebilir. Kenti adaletli
yapan da budur.'' (Platon, Devlet, Kitap IV
Dergimizin
bir sonraki sayısında toplumların üretimlerinde zorunlu bir olgu olan toplumsal
işbölümünün Adalet ile ilişkisini geniş olarak ele alacağız.
İşyerindeki işbölümünde ise çalışanlar
işlerini gerekli şekilde yapmazlarsa iş akışı bozulur, üretim bozulur, verim
düşer: şirketlerin zarar görmesine neden olur. Bu durumda işveren çalışanı
işten çıkarmak zorunda kalır.
İŞYERİNDE İŞBÖLÜMÜ:
İşyerinde İşbölümü, bir
işletmede üretim artışı ve verimliliğinin zorunlu uygulamasıdır.
İşyerinde ortaya çıkan İşbölümünü, salt bir işin birden
fazla işçi arasında paylaştırılması olarak görmek büyük yanlışlık olur.
İşbölümü, değişik üretim alanlarında üretim yapmak üzere kendine özgü üretim
bina ve üretim teknolojilerinin birleştirilmesi ile bir işletmede işçilerin
üretim yeteneklerini, kavrayışlarını ve çalışmalarını hızlandıran bir üretim
uygulamasıdır. Ve her üretim alanında, uygun üretim teknolojilerini uygun
üretim binaları ile birleştirerek ve çalışanların işlerini küçük bölümlere
ayırarak işbölümüne gitmekte büyük yararlar vardır.
Adam Smith’in Ulusların Zenginliği adlı ünlü eserinde
üzerinde durduğu İşbölümü İşyerinde varolan İşbölümüdür ve yer yer Toplumsal
İşbölümü ile karıştırdığından, işyerindeki bazı gözlemlerini açıklarken çelişkiye düştüğü
görülür. Bir yandan: “ İşi bunca kısaltıp kolaylaştıran bütün makinelerin icadı,
anlaşılan, kökeninle de işbölümünden ileri gelmiştir”, (s.15), derken, diğer
yandan: “Bununla birlikte, makinelerdeki bütün
ilerlemeler, onları kullanma fırsatını bulanların türetmesi olmaktan çok
uzaktır”, der. Toplumlarda Makinelerin bulunuşunun, geliştirilmesinin ve
mesleklerin, mesleklere bağlı olarak işbölümünün ortaya çıkışının temel nedeni
bilim ve teknolojideki ilerlemeler; fizik, kimya, makine mühendisliği
bilimi…vb.deki buluşlar sayesinde
olmuştur.
Ancak Adam
Smith’in, İşyerindeki İşbölümünün üretim
üzerindeki olumlu etkisi üzerine örneği çok ünlüdür
“bir işçi, son kertesine dek çalışmakla, günde belki bir iğneyi güç
yapar; yirmi iğneyi ise hiç yapamaz. Ama, şimdiki yapılış şekliyle bu iş, başlı
başına bir zanaat olduktan başka, çoğu yine ayrı birer iş olan bir sürü kollara
ayrılmıştır. İşçinin biri teli çekip gerer; bir başkası bunu düzeltir; bir
üçüncüsü keser; bir dördüncüsü ucunu sivriltir; bir beşincisi baş geçebilmesi
için tepesini ezer. Başı yapmak iki üç ayrı işlemi gerektirir. Başı tepeye
takmak ayrı bir iştir. İğneleri ağartmak bir başka iştir. İğneleri kâğıda
sıralamak bile, başlı başına bir zanaattır. Önem taşıyan iğne yapma işi böylece
aşağı yukarı on sekiz ayrı işleme bölünmüştür. Kimi fabrikalarda bütün bunları
başka başka işçiler yapar. Ötekilerde ise aynı işçi, bunların kimi zaman ikisini
üçünü birden yapar. Ben, yalnız on işçi çalıştırdığı için, bir kısım işçilerin
bu işlemlerden ikisini üçünü birden yaptıkları bu tür küçük bir fabrika gördüm.
Pek yoksul ve bu yüzden gerekli aletler bakımından kötü donatılmış olmasına
karşın, işçiler sıkı çalışınca, aralarında günde 12 libre kadar iğne yapabiliyorlardı.
Her librede, 4000’den çok orta boy iğne bulunmaktadır. Demek, bu 12 kişi bir
arada, günde 48000’i aşkın iğne yapabilmekte idi. Şu halde, 48000’in 1/10’nu (onda birini) yapan her adam, günde 4800 iğne
yapıyor sayılabilir. Oysa birbirine bağlı olmadan, ayrı ayrı çalışsalar, bu
belirli iş için yetişmemiş bulunsalardı, bunlardan her biri, günde teker teker,
kuşkusuz 20 iğne, belki bir tek iğne bile yapamayacaktı”.
İşbölümünün üretimi ve çalışanların verimliliğini
arttıran bu etkisi Adam Smith’in yine Ulusların Zenginliği” adlı kitabında
yazmış olduğu gibi üç ana nedenden ileri gelir:
“İşbölümü sonucunda, aynı sayıda adamın, iş miktarında
sağlayabildiği bu büyük artış üç ayrı nedenden; birincisi, teker teker her
işçide el yatkınlığının artmasından; ikincisi çokluk bir çeşit işten ötekine
geçerken yitirilen vaktin tasarruf edilmesinden; sonuncu olarak da, işi
kolaylaştırıp kısaltan, bir adama birçoklarının işini yapabilme olanağını veren
çok sayıda makinenin icat edilmiş olmasından ileri gelmektedir.” (s.14)
Bir
toplumda sanayide olduğu gibi tarımda da üretime ne kadar işbölümü sokulursa,
üretimin ve verimliliğin arttırılması o kadar mümkün olmaktadır. Bunun için
fabrikalarda olduğu kadar, büyük tarım işletmeleri kurarak işlerin çalışanlar
arasında bölümlere ayrılarak yapılması, çalışanların üretkenliğini
arttıracaktır. Büyük bir tarımsal işletmede, tarlada çalışanların veya arazide
hayvan bakıcılarının ayrılması; ürünün nakli, ambalajlanması, depolanması,
pazarlanması… vb.nin .işbölümü olarak ayrılarak yapılması üretimi ve verimi
arttıracaktır.
İsmail
İNCİ, 10/10/2014